12 Şubat 2023

Yıkım



     Büyük felaketin yarattığı tarifsiz elem ve tahribat, şok dalgalarıyla en ücra köşelere değin sirayet etti.

    Yıkımı yaşayan halk ve kederlerini yüreklerinde paylaşan milyonlarca insan; panik halinde, kapkaranlık bir çaresizliğe terk edildi.

    Devlet organize olamadı, kurumlarını işletemedi. Kimsesiz kalan halkın imdadına Hızır gibi yetişemedi.

    Planlama, koordinasyon ve yönetim zafiyetleri ile beceriksizlik, ihmallerle birleşerek trajediyi katbekat devleştirdi.

    Bu acizlik içerisinde, halkın yaralarını sarmak yine halkın kendisine düştü.

***

    Gönüllüler, STK’ler, belediyeler, siyasi partiler; insanüstü bir özveriyle koştu, didindi hatta ellerinden gelenin fazlasını ortaya koydu.

    İnsanlar niçin yetersiz kalan Afad’a, Kızılay’a güvenmiyor da Ahbap’ı tercih ediyor? Akut niye iğdiş edildi?

    Niçin haberleri TRT’den değil de Fox’tan alıyor?

    Kim veya kimler nerede yanlış yaptılar?

***

    İnsanların yardım için haberleştiği en hayati anlarda Twitter’a erişim, nasıl ve hangi gerekçeyle kısıtlanabildi?

    Kim kışta, kıyamette ortada kalan millete yetişebilsin diye -aslında devletin görevini- üstlenenlere mâni olmaya çalıştı, ne uğruna?

    İnsanlar enkazlarda, soğukta; ölürken, can çekişirken, acı içinde çırpınırken -sırf zayıflığı belli etmemek adına- durum kontrol altında, her şey yolundaymış gibi -utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan- yalan söyleyebilenler kimlerdi?

***

    Millet can derdine düşmüşken, fırsattan istifade; ırkçılık, nefret ve yabancı düşmanlığı nifak tohumlarıyla suyu bulandırarak haklı hüzün ve öfkemizi kendimize yönlendirip - paramparça olmuşken üstelik- kendi kendimizi vurmamızı arzulayan kimdi?

***

    Ancak son çare olarak gündeme gelebilecek olan öğrenci yurtlarını boşaltan; bu şartlarda dahi sürdürülmesi gereken eğitimi sekteye uğratan, bu kadar kolay gözden çıkarabilen, ilk feda edilecek denli değersiz gören kimlerdi?

    Okumuşu küçümseyen, hor görerek küstüren; cehaleti yücelten ve kutsayarak bugünlerin taşlarını döşeyen kimlerdi?

***

    Deprem bölgesinde, adı üzerinde olası bir afet beklendiği halde; kentler ve köyler nasıl yerle bir olabildi?

    Ulaşım hatları, nasıl oldu da kullanılmaz hale gelebildi?

    En güvenilir yerler olması beklenen okullar, hastaneler nasıl tuzla buz olabildi?

    Normal şartlarda bu depremlerin, bu denli büyük can kayıplarına ve hasarlara yol açmaması gerekirdi.

    Bize bunları yaşatan kimdir? Kimdir bu yıkım ve acıların sorumluları?

***

     Her kim olursa olsun müsebbibi, hesabı sorulmalı.

   Bize ‘kader’ palavraları sıkan şarlatanlara; öbür dünyanın ilahi adaletinden evvel şu anda, şimdi halkın adaleti tecelli etmeli.

    Yitirdiklerimizin ardından, geride kalanlar olarak artık; bu da bizim boynumuzun borcudur.

   Yaşadıklarımızdan öğrendiklerimizle bizi ‘biz’ yapan bu birlik ve dayanışma ruhuyla el ele vererek beraberce; İkinci Yüzyılında ‘kimsesizlerin kimsesi’ olan yeni bir ‘Cumhuriyet’ inşa etmeliyiz.